Her canlının en büyük hakkıdır suya erişmek. Su varsa hayat vardır, sağlık vardır…
Dünya tarihinin başlangıcından itibaren, tüm büyük medeniyetler su kenarlarında şekillenmiş, devletler buna göre kurulmuştur. Ancak son yüzyılda bir çok sebepten dolayı, su kaynaklarında ciddi azalmalar meydana geldi. Bundan, tüm canlılar gibi biz insanoğlu da etkileniyoruz.
İLA Derneği olarak hem, “Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.(Tirmizi)” Hadis-i şerif’ ine göre bu sevaba ortak olmak, hem de çocukların bir ömür boyu kendi Kuran-ı Kerim’lerinden okuma sevincini paylaşmak istedik. Yüzlerce talebeyi kendilerine ait bir Kuran-ı Kerim sahibi yaptık. Kalplerini Kuran-ı Kerim’in nuru ile süsleyen yavrularımız sevinci görülmeye değerdi.
Afrika’nın birçok bölgesinde, özellikle kırsal alanlarda, çocuklar Kur’an-ı Kerim’i okumayı ve ezberlemeyi öğrenirken özel bir eğitim aracı kullanırlar: Löh tahtaları. Bu tahtalar, nesiller boyu devam eden İslami eğitimin en temel araçlarından biri olarak kabul edilir.
Susuzluk, sadece bir kelime değil, bir annenin susuzluktan çırpınan çocuğuna uzanamayışının feryadıdır. İLA Derneği olarak, bu feryada kulak verdik ve Uganda’nın Kagulu köyünde umudu yeşerttik. Açtığımız su kuyusu, sadece su değil, yaşamın ta kendisini taşıyor.
Suyun yaşamın kaynağı olduğu ve bereketin sembolü olduğu gerçeği, yüzyıllardır kutlanan bir gerçektir. Her damlasında hayat barındıran su, toprağı canlandırır ve umutları yeşertir. Bu nedenle, su kuyuları sadece birer su kaynağı olmanın ötesinde, âb-ı hayat sunan mucizevi yapılardır.
Hayatın kaynağı, bereketin simgesi su, her damlasında umutları yeşertir, toprağı canlandırır. Bu yaşam iksiri, Bekise’de açılan yepyeni bir su kuyusu ile bölge halkına ulaştı. Bu mucizevi yapı, âb-ı hayat sunarak bölge insanlarına temiz ve güvenli su erişimini sağlıyor.
Su, yaşamın kaynağıdır, bereketin sembolüdür. Her damlasında hayat bulur, toprağı canlandırır, umutları yeşertir. Su kuyusu ise bu yaşam kaynağını ulaşılabilir kılan, âb-ı hayat sunan bir mucizedir. Bu bağlamda, Uganda Nakasero’da yeni bir su kuyusu açıldı ve bu sayede bölgedeki insanlara temiz ve güvenli su erişimini sağlanmış oldu.
Kurban sahibi kurbanını kestikten veya başka birine kestirdikten sonra;
“Kurbanınızı kestiğinizde elinizdeki bıçağı bırakın. Sonra iki rek’at namaz kılın. Müslümanlardan hangi kimse bu iki rek’at namazı kılar da Allahü Teâlâ Hazretlerinden bir şey isterse Allahü Teâlâ hazretleri elbette o kimseye istediği şeyi verir.”
Hadîs-i Şerîf’ine uyarak iki rek’at namaz kılmak müstehaptır.
Bayram namazı, bayram sabahı kılınan iki rekât namazdır. Bu namazın her iki rekâtindeki alınan üçer adet ilave tekbirlere “zevâid tekbirleri” denir. Vacip olan bu tekbirler, birinci rekâtte, kırâatten önce, ikinci rekâtte, kırâatten sonra alınır.
Kurban Bayramı’na yaklaşırken, heyecanımız ve hazırlıklarımız da artıyor. Bu yıl da, vacip kurbanımızı en güzel şekilde yerine getirmek için planlama sürecini tamamladık. Planlamamızı yaparken, dini kurallara uymanın yanı sıra, hijyen, hayvan refahı ve çevreye duyarlılık gibi konuları da göz önünde bulunduruyoruz.
